01:02 - Donan göl gençlerin eğlence alanı oldu
01:02 - Milli Eğitim Müdürü Kokrmaz’dan değerlendirme toplantısı
01:02 - Kaymakam Alibeyoğlu, Aile Destek Merkezini ziyaret etti
01:02 - Yerli ıhlamur piyasalarda
22:56 - Sarıkamış şehitleri için bayraklı kayak gösterileri düzenlenecek
22:56 - Halep için yardım kermesi
22:56 - TATSO’dan 2016 yılı değerlendirmesi
17:47 - SON DAKİKA! Sarıyer Çayırbaşı Cezayirli Hasan Paşa Camii’nde silahlı saldırı: 2 yaralı
17:47 - Devlet Bahçeli’den Reina’ya düzenlenen terör saldırısına ilişkin açıklama
Kendi İfadeleriyle
Ben 1956 yılında Bitlis’in Yükseliş Mahallesinde doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Bitlis’te tamamladım. Liseden sonra üniversiteyi kazandım. 16 yaşında liseden, 20 yaşında ise üniversiteden mezun oldum. Üniversite sürecinde ailem Bitlis’teydi. Bu sebeple yazın tatillerde, ara dönemlerde fırsat bulduğum zamanlar Bitlis’e gidip geldim.
Ailemizin ekonomik durumu pek iyi değildi. Babamın eğitimi yoktu daha sonra bizim çabalarımızla ilkokul diploması aldı. Babam bir lisede odacıydı. Tek bir memur maaşıyla 7 kardeş toplam 9 kişiye bakmaya çalışıyordu.
Ben liseyi gaz lambasının ışığında ders çalışarak bitirdim. Evimiz şehir merkezindeydi ama elektriğimiz yoktu. Lise 2. Sınıftayken evimize şebeke suyu geldi. Anlayacağınız yaşam koşullarımız çok ağırdı.
“BİTLİS’LE OLAN BAĞIMI HİÇBİR ZAMAN KOPARMADIM”
Üniversiteyi kazandıktan sonra İstanbul’daki zorlu yaşam koşulları nedeniyle üniversite son sınıfta dâhil tüm eğitim süresince çalışmak zorunda kaldım. Bir süre İstanbul’da özel sektörde muhasebecilik yaptım. Üniversiteyi 1976 yılında bitirdikten 2 yıl sonra ailemde İstanbul’a göç etti. Tabii akrabalarımızın büyük bölümü Bitlis’te kaldığı için Bitlis’le bağımız hiç kopmadı. Yakın akrabalarımla devamlı irtibat halinde oldum ve maddi manevi sürekli desteğim devam etti. 40 yıldan beridir de İstanbul’da yaşıyorum.
Bitlis kültürünü aldığımız için Bitlis’i hiç unutmadım. İstanbul’a gelen hemşerilerimize akrabalarımıza kol kanat gerdik. İlgilendik. Bitlis’ten uzak kalmadık.
O dönemde siyasetin içinde değildim. Özel sektörle birlikte kamuda bana verilen görevleri de beraber yürüttüm.
1978 yılında evlendim. Eşimle İstanbul’da tanıştım, kendisi Çanakkale-Bigalı. 3 çocuğum oldu. Kızım evli 3 torunum var. Oğlumu yeni evlendirdik. Bir de lise 2’de bir oğlum var. Kızım Türk dili ve edebiyatı bölümünden mezun oldu. Fakat öğretmenlik yapmadı. Şimdi çocuklarına öğretmenlik yapıyor. Oğlum halkla ilişkiler bölümünü bitirdi. Şimdi reklam sektörüyle ilgileniyor.
Babam 1996 yılında, annem 2006 yılında vefat etti. Babam Bitlis merkezden, annem ise Mutkili…
“KÜRTÇE BİLMEDİĞİM İÇİN HER ZAMAN ÜZÜLMÜŞÜMDÜR”
Hayatımda en üzüldüğüm nokta Kürtçeyi konuşamamaktır. Bitlis’te o dönemlerde günlük hayatta Kürtçe konuşulmaması nedeniyle Kürtçeyi öğrenemedim. Bunu en büyük eksikliğim olarak görüyorum. Ama ilerleyen yıllarda öğrenemeyeceğim diye bir şey yok. Orta seviyede İngilizce konuşuyorum. Lisede Fransızca ağırlıklı eğitim almam, İngilizcemi ilerletmeme engel oldu. Ama anlaşabilecek kadar İngilizcem var.