01:02 - Donan göl gençlerin eğlence alanı oldu
01:02 - Milli Eğitim Müdürü Kokrmaz’dan değerlendirme toplantısı
01:02 - Kaymakam Alibeyoğlu, Aile Destek Merkezini ziyaret etti
01:02 - Yerli ıhlamur piyasalarda
22:56 - Sarıkamış şehitleri için bayraklı kayak gösterileri düzenlenecek
22:56 - Halep için yardım kermesi
22:56 - TATSO’dan 2016 yılı değerlendirmesi
17:47 - SON DAKİKA! Sarıyer Çayırbaşı Cezayirli Hasan Paşa Camii’nde silahlı saldırı: 2 yaralı
17:47 - Devlet Bahçeli’den Reina’ya düzenlenen terör saldırısına ilişkin açıklama
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Süha Ünüvar, besin alerjisi hakkında merak edilenleri açıkladı.
En fazla bebeklerde ek gıdaya geçildiği zaman görülen alerji, kimi zaman ufak belirtiler gösterirken, kimi zaman da acil müdahale gerektirebiliyor. Bilhassa söz konusu çocuklar olduğunda daha da önemli bir hal alabilen alerjiler, çoğunlukla alerji yapan besinin tüketilmesinin ardından ilk dakikalar ya da ilk saatlerde ortaya çıkıyor.
Çocuklarda görülen besin alerjisinin çoğu kişide bir soruna sebep olmayan bazı besin maddelerine karşı vücudun aşırı tepki göstermesi olarak açıklanabileceğini aktaran Ünüvar, “Genel olarak ilk 3 yaşta ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Alerjinin ilk safhalarında cilt kuruluğu, yanaklarda pütürleşme ve döküntü gibi reaksiyonlar görülebilir. İlerleyen dönemlerde ise kusma ya da ishal olarak kendini gösterebilir.” dedi.
Bebekler yüksek risk grubunda
Besin alerjilerinin ana nedenini çocukların genetik alerjik özelliği taşımaları olduğunu belirten Ünüvar, “Ailedeki yatkınlık, çocuğu da etkileyebilir. Aile içerisinde anne, baba ya da kardeşlerinde bronşiyal astım, atopik dermatit, alerjik rinit veya besin alerjisi gibi alerjik etiyolojiye bağlı hastalıklar görülen bebekler, besin alerjisi bakımından yüksek risk grubunda değerlendirilir. Risk grubunda bulunan bu bebeklere gereken tanının konabilmesi, tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde büyük önem taşır.” ifadelerini kullandı.
Bu besinlere dikkat!
Besin alerjilerinin bebeklerdeki en yaygın rahatsızlıklardan birisi olduğunun da altını çizen Dr. Süha Ünüvar, “Öyle ki; yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde de alerji görülebilir. Bu bebekler, anne sütünde bulunan bir maddeye dahi reaksiyon gösterebilir. Çocuklarda besin alerjisine neden olan yiyeceklerin başında fıstık, fındık, ceviz gibi kuruyemişler gelmektedir. Kuruyemişlerin yanında inek ve diğer hayvanların sütleri, yumurta, balık, baharatlar, çikolata, kakao, ıstakoz, çilek, mandalina, domates, mayalar da risk barındıran diğer besin maddelerindendir. Ayrıca sitrik asit, azo boyaları, benzoik asit gibi maddeler içeren yiyecek ve içeceklere de dikkat edilmesi gerekmektedir. Kişiye göre değişen birçok yiyecek de besin alerjisine neden olabilir.” şeklinde konuştu.
İlaçlar da alerjik tepkimelere yol açabilir
İlaçların tepkimeye yol açabileceğini de belirten Ünüvar sözleri şöyle devam etti:
“Besin maddelerinin yanında penisilinler, kükürt, sakinleştiriciler (sedatifler), ağrı kesici ateş düşürücüler (analjezikler), kabızlık gidericiler (laksatifler), hormonlar, idrar söktürücüler (diüretikler) ve aspirin gibi ilaçlar da alerjiyi tetikleyebilir. Alerji yapan besinleri tüketmek dışında alerjene temas etmek de alerjiye zemin hazırlayabilir.
Alerjen maddeler kimi zaman çok dramatik tablolar ortaya çıkarabilir. Hatta yaşamsal tehlikeler doğurabilir. Tıp dünyasında “anaflaksi” olarak adlandırılan bu durum, gereken zamanda girişim yapılmaması sonucunda ölümlere neden olabilir. Çok sık karşılaşılmamakla birlikte, alerjen maddenin yalnızca teması dahi ölümle sonuçlanabilir.”